Kurumsal - Başkan

Sayın Ziyaretçiler ;
Sakarya Oto Sanatkarları Esnaf Odamızın Web Sitesine hoşgeldiniz. Küreselleşme akımlarının giderek daha güçlendiği dünyamızda değişim süreçlerini hızlandıran en önemli nedenin bilişim ve iletişim teknolojilerinde kaydedilen ilerlemeler olduğu artık herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu bağlamda biz Sakaryalı Esnaf ve Sanatkarlar olarak bu gelişimin gerisinde kalamayız. Oto Sanatkarları Esnaf Odası olarak bu ihtiyacın karşılanmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen bu Web sitemizin Esnaf ve Sanatkar Camiamıza ve tüm kullanıcılara faydalı olmasını temenni ederim.

Geçtiğimiz günlerde ilimizde çeşitli etkinliklerle kutladığımız "Ahilik Kültürü Haftası" da bizlere kendi özdeğerlerimizin günümüz teknoloji çağında bile ne kadar ileri olduğunu göstermiştir.

Modernizm hangi noktaya ulaşırsa ulaşsın, teknoloji hangi sınırları zorlarsa zorlasın, çağın adı atom çağı, uzay çağı, bilgi çağı, güç çağı, ne olursa olsun, “insan” olgusu var oldukça değişmeyen, değişmesi mümkün olmayan değerler vardır. Bu değerler manzumesi şu veya bu din, o veya bu millet, şuradaki veya buradaki devlet farkı olmaksızın topyekün insanlığın müşterek değerleridir. Dürüst olmak, çevreye faydalı olmak, iyi huylu olmak, doğru sözlü olmak, adil olmak, munis ve merhametli olmak gibi insani vasıflar; hürriyet, adalet, eşitlik gibi sosyal kazanımlar bu değerler manzumesinin ilk çırpıda akla gelen unsurlarıdır. Zamanın, ortamın ve türlü şartların tesiriyle bu değerler kimi devirlerde zayıflayabilir, hatta toplum nezdinde değersiz ve gereksiz şeyler olarak algılanmaya da başlanabilir. Bu durum, o değerlerin işlevini yitirdiğinin değil, o zihniyetteki toplumlarda bir sorun olduğunun göstergesidir.

Ülkemizde yeni yeni kurumsallaşan Rekabet Kurulu, Patent Enstitüsü, KOSGEB, Reklam Kurulu yanında, Esnaf ve Sanatkar Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, İşçi ve İşveren Sendikaları, Kooperatifler, Belediye ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi sosyal hizmet veren kurumlar, Ahilik sisteminden günümüze yansıyan kuruluşlardır.

Globalleşen dünyadaki küresel ekonomi ülkemizi de etkisi altına alarak esnaf ve sanatkarımızı yok olma noktasına getirmiştir. Bizlerin ayakta durabilmemiz için güçlü olmamız gerekmektedir. Bu da günümüz ekonomisinde teknolojiye ayak uydurmak suretiyle olacaktır. Bunun yolu da temelden mesleki eğitimden geçmektedir. Gerek atalarımızın, manevi önderlerimizin, ustalarımızın ve pirlerimizin yadigarı, gerekse içimizden yükselen güçlü ve kutsal bir ses olan Ahilik, esnaf ve sanatkarımızın en büyük kaynağıdır.

Türk Milleti insanlık tarihinin en mükemmel sistemini ortaya koymuştur. Bu sistemi geliştirmek, başka kültürlerin ortaya koydukları sistemleri, ülkemize uyarlamaya çalışmaktan daha kolaydır. Çünkü genlerimizdeki Ahilik kültürü öğretilerini bilerek ya da bilmeyerek zaten yaşamakta ve uygulamaktayız.
Herkesin ulaşmaya çalıştığı bir sistemi, 600 yıl gibi bir süre uygulamış bir milletin torunları olarak, neden daha azıyla yetinelim? Kardeşçe, barış ve huzur içinde, kendi öz değerlerimize dayalı olarak mutlu yaşamalı ve Ahiliğin insana olan bakış açısını yeniden yakalamalı, sahip olduğu ve herkese öğrettiği hem mesleki hem de ahlaki değerlere yeniden ulaşmamız gerekmektedir.

2000’li yılları yaşadığımız şu günlerde, Ahiliğin ahlak ve çalışmaya ait prensipleri, kısaca Ahilik Felsefesi, dünyamızda ilerleyen toplumların modeli olacaktır. Bu görüş bir kehanet değildir. Bugün nasıl ki kalkınmış bir çok ülkede Ahilik prensiplerinin izlerini görüyorsak, yarın da ilerlemiş toplumların yükselmesinde Ahilik ilkelerinin önemli rol oynadığı görülecektir.

Bu itibarla Ahilik, yalnızca Türk insanının değil, bütün dünya toplumlarının örnek alması gereken bir insanlık ve ahlak sistemidir.